Basın Açıklamaları
Abdulkadir Yapçan’ın Yanındayız!
Uygur Türkleri önderlerinden olup 2001 yılından beri İstanbul’da yaşayan ve Çin Halk Cumhuriyeti yönetimi tarafından 2002’de hakkında kırmızı bülten çıkartılan Abdulkadir Yapçan’ın yıllar sonra çıkarıldığı Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği’nce bu baskı sebebiyle tutuklanarak Maltepe Ceza İnfaz Kurumu’na konulması üzücüdür.
Bilindiği üzere uzun süredir Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistan davası, İslam coğrafyasında, özellikle ülkemizde büyük bir üzüntü ve kaygıyla takip edilen en önemli yaralarımızdan birisi olmaya devam ediyor.
Yıllardır tüm dünyanın gözü önünde cereyan bu zulüm karşısında Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası toplumun sessiz ve etkisiz kalmasından cesaret alan Çin yönetimi, inanç ve ibadet hürriyeti, yaşam hakkı başta olmak üzere her türlü hak ve özgürlükleri, en doğal ve basit talepleri bile maalesef hiçe saymaya devam etmektedir.
İşgal yönetiminin zorunlu doğum yasağı ve kürtaj, mecburi göç gibi despotik politikalarına ve benzeri insanlık dışı baskılarına karşı yürütülen her hareketi “terör” ve en doğal şekilde hak arayanları “terörist” diye yaftaladığı ve acımasız yöntemlerle bu haklı talepleri bastırdığı bir dönemde Uygur Türkleri ayakta kalma mücadelesi vermektedirler.
Böyle bir dönemde gittiği ülkelerde Uygur davasına sahip çıkarak oradaki Müslümanların sesi olma çabasından öte başka bir “suçu (!)” olmayan Yapçan’ın ülkemizde uzun zamandır mülteci statüsünde yaşamaya mecbur bırakılması ve vatandaşlık talebinin bu güne kadar bir türlü karşılanmamış olması sebebiyle, yıllar sonra ortada fiili ve somut bir suçlama olmadan böyle bir yargılama talebiyle karşı karşıya kalması üzücüdür.
Çin yönetiminin Uygur diasporasının önde gelen isimlerine karşı yürüttüğü hukuksuz durumun bu noktaya taşınması, hep haklının ve mazlumun yanında yer alan hükümet politikalarıyla da ters düştüğü kanaatindeyiz.
Kabul etmeliyiz ki Doğu Türkistan davasını psikolojik baskı altında tutma maksadı taşıyan bu haksız tavır ne ilktir, ne de son olacaktır. Çin yönetimi soydaş kardeşlerimizi en güvenli ve son sığınak olarak gördükleri ülkemizde tazyik etmekle onların haklı davalarında gösterdikleri mücadele azim ve ümitlerini kırmak istemektedir.
Bizler kendi medeniyet değerlerimizden aldığımız referansla ülkemizin batı dünyasına insanlık dersi veren, ayrım yapmaksızın tüm mağdurlara sahip çıkan ve tarihe not düşen politikalarıyla gurur duyuyoruz.
Bu eksende ülkemizde huzur ve barış içinde yaşayan Uygur kardeşlerimiz başta olmak üzere bu haklı davaya sahip çıkan tüm Müslümanları üzüntü, endişe ve hayal kırıklığına sevk eden bu tutukluluk haline derhal son verilerek, Abdulkadir Yapçan’ın serbest bırakılması ve kesinlikle yurtdışı uygulamasına tabi tutulmaması, keza ilerleyen süreçte gerek Yapçan’ın gerekse Uygur diyasporasının benzer önderlerinin vatandaşlık taleplerinin gecikmeden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Saygılarımızla kamuoyuna arz ederiz.
Av. Ali Kurt
İDSB Genel Sekreter