Basın Açıklamaları
Türkiye’ye Karşı Açılan Ekonomik Savaş Hakkında
Uluslararası hukuku ve hukuk devleti ilkelerini hiçe sayarak bugüne kadarki tüm stratejik ortaklık, ittifak ve işbirliği çerçevesine aykırı şekilde Türkiye’ye karşı açık ekonomik savaş başlatan Amerika Birleşik Devletleri’nin hukuksuz ve düşmanca tavrını şiddetle kınıyoruz.
15 Temmuz menfur darbe teşebbüsünün merkez üssü olmuş odakların ülkemiz aleyhindeki faaliyetlerini artık gizlemeden yaptığı cüretkar ve hain hadsizlikleri reddediyoruz.
Değişik ünvan ve görünümler altında muhtelif borsalardan Türkiye’yi ve İslam dünyasını hedef alan bu menfur güçlerin neredeyse bir ay önce seçimlerden kesin bir başarıyla çıkmış ve başkanlık sistemine geçmiş ve uluslararası haksızlıklar karşısında dimdik duran ülkemizdeki bağımsız ve güçlü yapılanmanın hazımsızlığı içinde olduklarını çok iyi biliyoruz.
Kudüs’ün Filistin’in ebedi başkenti olduğunu ve uluslararası ticarette yerli para birimini kullanımı gerektiğinin savunan ülkemize duydukları rahatsızlığa, terör örgütüne destekle yargılanan bir papazı perde yaparak yargılama sürecini beklemeden talimatla salıverilmesini sağlamak adına peş peşe ekonomik yaptırımlara girişen çifte standart sahibi bu çevreler hukukun üstünlüğünü er geç anlayacaklardır.
Roma’yı yakan Neron’un kötü bir versiyonu olarak tüm dünyayı yakacak adımlar atmaktan çekinmeyen Trump, tüm dünyayı karşısına alan, nezaketsiz ve kural tanımayan agresif hamleleriyle her geçen gün artan dozda uluslararası barışı tehdit etmektedir.
Bizler, ülkemiz aleyhinde gerek aleni gerekse gizli kumpaslar kuran siyonist ve evanjelist güçlerin 15 Temmuz darbesinin farklı bir versiyonunu gerçekleştirmeye çalıştıkları bu ekonomik ve diplomatik darbeye destek veren yerli işbrlikçilerini de izliyoruz.
Tarih boyunca bağımsızlık ve özgürlüğün, hak ve adaletin beşiği olmuş bu toprakların bu gün de güçlü bir duruşla mazlum insanların sığınağı ve ümit kapısı olmasını hazmedemeyenler bu necip millete dayatma yaparak bir netice alamayacaklarını çok iyi bilmelidirler.
Biz şunu da biliyoruz ki, safların netleşmesi her zaman iyidir. Yeni ve güçlü Türkiye bu yürüyüşünü sürdürmeye ve tüm zorluklara göğüs germeye hem mecbur hem hazırdır. Tarih ve coğrafyanın kendisine çizdiği bu role sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ihtiyacı vardır.
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) olarak 65 ülkeden 340 üyemizin maddi manevi destek ve dualarıyla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türkiye’nin yanında olduğumuzu ve ABD menşeli elektronik ürünleri boykot kararını desteklediğimizi kamuoyunun bilgisine arz ederiz.