Faaliyetler
İslami Mikrofinans Paneli
5. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Fuarı ve Dünya Helal Zirvesi bünyesinde gerçekleştirilen 7. Global İslami Mikrofinans Forumu 24 Kasım 2017 tarihinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Panelde konuşan İslam Dünyası STK’lar Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt, “Bizim dünyamızda ihtiyaç sahibi olan insanlara iş yapmalarına yardımcı olacak şekilde borç para vermek, karşılıksız yardım yapmaktan çok daha öncelikli ve değerli bir konudur.
Bu çerçevede mikrofinansın Hindo-Pak ve Asya-Pasifik ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’deki insani yardım kuruluşları tarafından da çok iyi etüt edilmesi ve uygulanması gerektiğine inanıyorum.” dedi. İslam dünyasının son derece sıkıntılı günler geçirdiğini belirterek, “Bizim tek bir ümmet ve tek bir millet olma ekseninde yapmak zorunda olduğumuz birçok çalışma var ve bizler buna bu milletin ve ümmetin ihtiyacı noktasında mecburuz.” dedi.
Küresel İnsani Yardım raporu 2017 verilerine göre Türkiye’nin 6 milyar dolarlık insani yardım bütçesiyle dünyada en çok insani yardım yapan ikinci ülke konumunda olduğunu bildiren Kurt, yapılan insani yardımların gayrisafi milli hasılaya (GSMH) nispetle Türkiye’nin dünya lideri olduğuna işaret etti.
İDSB Genel Sekreteri Ali Kurt, şunları kaydetti: “Suriye ve Yemen ekseninde çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğumuz bir konjonktürde Türkiye’de yaklaşık 5 milyon civarında misafir kabul ettiğimize özellikle dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’nin insani yardım meselesinde açık kapı ötesinde açık kalp politikası uygulayarak zor durumda olan kardeşlerimize ciddi manada ev sahipliği yapmış olması tarihe düşülen bir nottur. Türkiye’nin özellikle son yıllarda Suriye ekseninde yaptığı toplam yardımın 25 milyar dolar civarında olması kardeşlik ruhuna verdiğimiz önemi gösteren önemli bir referanstır.
Türkiye insani yardım konusunda çok ciddi emek sarf ediyor olmasına rağmen, mikrofinans maalesef ülkemizde çok kullanılan bir enstrüman değildir. Halbuki üretimi teşvik etmek, insanlara balık tutmayı öğretmek, onlara bu fırsatı vermek, balık ikram etmekten çok daha öncelikli bir konu olmalıdır. Bu vesileyle buradan duyurmuş olalım ki İDSB olarak 9-10 Aralık’ta ‘Uluslararası STK Fuarı’nı düzenleyeceğiz ve orada mikrofinans konusunu biz de ele alacağız.”
Pakistan’ın İstanbul Başkonsolosu Yousaf Junaid de dünyanın yoksullukla mücadele ettiğini belirterek, yoksulluğun insanlar üzerinde birçok etkisi olduğunu vurguladı.
Dr. Ali Sheikh Wace Alchwis, dünya biyolojik ilaç pazarının Junaid, “Modern bankacılık sistemi artık çatlamaya başladı, faize dayalı sistem çöküyor. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi dünyadaki uluslararası örgütler insanlığın sorunlarını çözemediler.” dedi.
Oturumda, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Eğitim Dairesi Başkanı İhsan Övüt ve al Huda CIBE yöneticisi Zubair Mughal de mikrofinansın İslam dünyasındaki önemine dair birer sunum gerçekleştirdiler.
Etkinlik kapsamında düzenlenen “Günlük Hayatta Bilim, Sağlık ve Helal” başlıklı oturumda ise bilim insanları ilaç endüstrisi ve helal kavramını ele aldılar.
Birçok ülkenin domuz kaynaklı enzim tedarik ettiğini aktaran Sulong, “Aslında bu maddeler inek, keçi ve tavuktan helal yollarla alınabilir ama modern ilaç endüstrisinde maalesef daha çok domuz kullanılıyor. Bunun yanında birçok meyve ve sebzeden de enzim alınabilir ama zaman aldığı için bu yöntem pek tercih edilmiyor. Benim önerim bakterilerden elde edilen enzimlerin daha fazla kullanılması şeklinde.” diye konuştu.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Gültekin ise oturumda yaptığı sunumda sektörde kullanılan katkı maddeleri hakkında bilgi verdi.
200 milyar dolar büyüklük oluşturduğunu belirterek, tamamen helal bileşenlerden oluşan ilaç oranının çok düşük olduğunu söyledi. İlaç etken maddelerinin temininde helal olmayan yolların da kullanıldığını aktaran Alchwis, “Şu ana kadar helal kültür maddesi üreten bir şirket karşımıza çıkmadı. Bu dev bir alan ama maalesef helal ilaç üretimine başlayan şirket yok.” bilgilerini verdi.
Selangor Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Mohamad Ropaning Sulong, bazı enzimlerin kaynağı nedeniyle helal olmadığını belirterek, gıda işlemesinde termostabil enzim
ayırma yönteminin kullanılabileceğini söyledi.
Gültekin, “Bir kişi farkında olmadan hayatı boyunca ortalama kendi ağırlığı kadar katkı maddesi tüketmektedir.” dedi. Gıda katkı maddelerinin çeşitli formlarda kullanıldığını bildiren Gültekin, bazı katkı maddelerinin çok fazla kullanılması durumunda kanser, alerji, hiperaktivite, migren ve obezite gibi hastalıklara sebep olabildiğini belirtti. Bazı içeceklerde aroma çözücü olarak alkol kullanıldığını aktaran Gültekin, bunların helal olmadığına ve bu yüzden dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti.
Cumartesi günü sona eren zirvede, çeşitli sektör uzmanları düzenlenen panellerle helal konusunu ele aldılar.